Tarih
20.02.2018
Esas
2017/721
Karar
2018/36

 

 

 

* Avukatın geniş zaman dilimi içinde edindiği bilgilerin dahi sır niteliğinde olduğu göz önüne alındığında, boşanmaya giden süreçte öğrendikleri artık saklanması gereken bilgi niteliğindedir.

 (Av. Yas. m. 34, 134 TBB Mes. Kur. m. 3,4, 27/1)

 

 

 

 


 

 

 

Şikâyetli avukat hakkında, “Görevi dolayısıyla şikâyetçi Z.K.’den öğrendiği eşler arasında mahrem olarak nitelenebilecek bir bilgiyi, ileride uyuşmazlığın tarafı olacak diğer şikâyetçi H.K.’ye gönderdiği mesajda belirtmek suretiyle sır saklama yükümlülüğüne aykırı davrandığı” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir. 

Şikâyetli önceki savunmalarında özetle; şikâyetçi Z.K.’nin eşinden boşanmak için kendisine geldiğini, dava açmadan önce danışman gibi aralarını bulmaya ve barıştırmaya çalıştığını, bir defadan fazla üçlü olarak bir araya gelerek tarafları barıştırdığını, aldığı ücretin fazla olmadığını, sözleşmeyi boşa attırmadığını, hak ettiği bir ücret olduğunu, şikâyetçi H.K.’nin bildiğini, arkadan ilişki talebinin eşler arasında bilindiği için sır kapsamında olamayacağını, öyle ki dava açılsa idi bu durumun aleniyet kazanacağını, sır olmaktan çıkacağını, bir tehdit unsuru olarak böyle bir mesaj çekilmediğini, kısa mesaj ile ücret tahsili için aba altından sopa iddiasının çirkin olduğunu, şikâyetçiler tarafından oyuna getirildiğini, ücret talebinin azil ile sonuçlanması üzerine kırgınlığın dile getirildiğini vurgulayan mesaj olduğunu, vekillik görevi sırasında herhangi bir sırrı 3. kişilere ifşa etmediğini, zaten taraflar arasında bilinen ve danışmanlık hizmeti sırasında dile getirilen ve mahkeme gibi üçüncü şahsın bilgisine sunulacak bu durumu, azami gayretle tarafların barışmasını sağlayarak önlediğini, itibarlarını koruma mücadelesi ve gayreti gösterdiğini kısa mesaj yoluyla ilettiğini belirterek hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. 

İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 08.09.2016 günlü toplantısında şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği, 

Şikâyetlinin savunma dilekçesi ekinde tomar halinde belge sunduğu, 

Talep gibi incelemenin kovuşturmalı yapıldığı, 

Şikâyetçilerin ... 5. Aile Mahkemesinin 07.10.2016 gün ve 2016/974 esas, 2016/956 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, 

Baro Disiplin Kurulu’nca, “Dosya içindeki bilgi, belge ve beyanlar incelendiğinde; şikâyetli avukat, kendisine eşi ile boşanma evresinde olan şikâyetçinin anlattığı ve karı-koca arasında mahrem bilgi olarak nitelendirilebilecek bir bilgiyi, ileride uyuşmazlığın tarafı olacak kocaya mesaj atmak suretiyle açıklamış ve böylelikle görevi gereği öğrendiği bir bilgiyi paylaşmıştır. İfade etmek gerekir ki, sır saklama yükümlülüğü, yalnızca belirli ve sınırlı bir çevre tarafından bilinen bir bilginin, bu bilgiyi bilmeyen kişi yahut kişilere açıklanmasını önleme amacını taşımamakta, aynı zamanda avukatlık mesleğine duyulan güven ve inancın gereği olarak, bu hizmetin görülmesine matuf avukatla paylaşılan bilgilerin, üçüncü kişilere ve bilhassa ileride uyuşmazlığın tarafı konumunda olacak kişilere açıklanmasını da engellemeyi hedeflemektedir. Nitekim Avukatlık Kanunu’nun 36’ncı maddesinin başlığında “sır saklamadan” söz edilmişse de madde metninde açıklanması yasaklanan bilgi “avukatın görevi sebebiyle öğrendiği bilgi” olarak belirtilmiştir. İddiaya konu bu eylemin, avukatın sır saklama yükümlülüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Sır saklama yükümlülüğü, avukatlık mesleğine duyulan güveni, kamunun bu mesleğe olan inancını ve mesleğin itibarını sağlayan en önemli güvencelerden biridir. Sır saklama yükümlülüğüne aykırılık, mesleğe duyulan güveni ve meslek itibarını zedeleyen bir davranış türü olması sebebiyle, yukarıda belirtilen meslek kuralları kapsamında disiplin cezasını gerektirmektedir…” gerekçesiyle karar verildiği, 

Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,  

Şikâyetli vekilinin 26.07.2017 kayıt tarihli duruşma talepli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin önceki savunmalarını tekrarla, müvekkilinin Avukatlık Kanunu’na ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırı eyleminin olmadığını belirterek mezkûr cezanın kaldırılmasını talep ettiği, 27.07.2017 kayıt tarihli dilekçesinde şikayetçinin sosyal medya hesabındaki paylaşımlarını dosyaya sunduğu görülmüştür.           

Her ne kadar şikâyetli avukat vekili, itiraz incelemesinin duruşmalı yapılmasını talep etmişse de Avukatlık Kanunu’nun “Disiplin kurulu kararına karşı itiraz” başlıklı 157. maddesinin ikinci fıkrasındaki, “Birlik disiplin kurulu, disiplin davalarını dosya üzerinde inceler. Ancak, işten veya meslekten çıkarma cezasına yahut işten yasaklanmaya dair kararların incelenmesi sırasında, ilgili avukatın isteği üzerine veya kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.” düzenleme karşısında “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin karara karşı yapılan itirazın duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmamaktadır. 

Dosyanın incelenmesinde şikâyetçilerin boşanma aşamasında şikâyetli avukata başvurdukları, bu sırasında şikâyetçilerden Z.K.’nın şikâyetliye geçimsizlik konuları ile özel bilgiler aktardığı, bilahare dava açılmadan şikâyetli avukat ile ilgili avukatlık sürecinin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. 

Şikâyetli avukat bu süreç sonucunda avukatlık ücretini tahsili amacı ile şikâyetçinin eşi diğer şikâyetçi H.K.’ye dosya içindeki elektronik postaları gönderdiği görülmektedir. Gönderilen bu elektronik postalar içerik olarak avukatlık ücret alacağının tahsili içinde ise de avukatın özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil eder. 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları madde 3. “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları madde 37. “Avukat meslek sırrı ile bağlıdır. a. Tanıklıktan çekinmede de bu ölçüyü esas tutar. Avukat, davasını almadığı kimselerin başvurması nedeniyle öğrendiği bilgileri de sır sayar. Avukatlık sırrının tutulması süresizdir, meslekten ayrılmak bu yükümü kaldırmaz.” hükümlerini amirdir. 

Avukatın geniş zaman dilimi içinde edindiği bilgilerin dahi sır niteliğinde olduğu göz önüne alındığında, boşanmaya giden süreçte öğrendikleri artık saklanması gereken bilgi niteliğindedir. Bu bilgi ileride taraf olmasa bile kimse ile paylaşması mümkün olmayacak bilgilerdendir. Böyle bir bilginin avukatlık ücretinin tahsilinde kullanılması ise avukatlık mesleği bakımından kabul edilebilir bir yöntem olmayacağı da aşikârdır. Bu nedenle itirazının reddi ile kararının onaması gerekmiştir. 

Gereği düşünüldü; 

1-Şikâyetli vekilinin itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 10.03.2017 günlü ve 2016/75 Esas, 2017/18 Karar sayılı kararının ONANMASINA

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,           

Oy birliği ile karar verildi.