TBB BAŞKANI SAĞKAN, ADANA BAROSU TARAFINDAN DÜZENLENEN 2023-2024 ADLİ YIL AÇILIŞ PROGRAMINA KATILDI
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. R. Erinç Sağkan ve Genel Sekreter Av. Veli Küçük, Adana Barosu tarafından düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Programına katıldı.
Adana Barosu Avukatlar Salonu’nda düzenlenen törende Adli Yıl Açılış Konuşmalarını TBB Başkanı Sağkan ve Adana Barosu Başkanı Av. Semih Gökayaz yaptı.
Sağkan konuşmasında Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin ciddi anlamda alarm verdiği vurgusu yaptı:
“Bugün Cumhuriyetimizin 100. Yılında bu ülkenin 180 bin avukatı olarak atalarımızdan devraldığımız cumhuriyetimizin kurucu değerlerini savunmak, korumak, en başta da hukuk devletini yaşatmak için hiç yılmadan mücadele etme azmini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milli mücadele kahramanlarından aldık bizler. Hepsine şükranlarımı tekrar ve tekrar buradan sunmak istiyorum.
Biz çok ağır bir deprem süreci yaşadık 6 Şubat’ta. 122 meslektaşımızı, on binlerce yurttaşımızı kaybettik. 9 binin üzerinde meslektaşımız evini ve/veya bürosunu kaybetti. Aylardır savunma makamı deprem bölgesinde yapayalnız bırakıldı. Meslektaşlarımız ve barolarımızın desteği ile tek başımıza, oradaki meslektaşlarımızı tekrar ayağa kaldırmak, mesleğin onuruna uygun şekilde bu mesleği yürüterek oradaki depremzede yurttaşlarımızın hak arayışlarının teminatı olabilmeleri için çabalıyoruz. Ancak şunu da ifade edebilirim ki, geldiğimiz süreç itibariyle Türkiye’deki 180 bin meslektaşımızın ve 81 baromuzun desteği, TBB’nin de maddi manevi bütün gücünü ortaya koymasıyla birlikte o bölgede belirli oranda meslektaşlarımızın tekrar mesleklerini yapabilecekleri ortamları sağlayabilmeyi başardığımızı buradan sizlerle de paylaşmak isterim. Bu vesileyle unutulmaz mesleki dayanışmayı yaşatan tüm meslektaşlarıma, tüm baro başkanlarımıza, tüm barolarımıza ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.
Cumhuriyetin en önemli kazanımı hukuk devletidir. Maalesef ki hukuk devleti olmaktan çok uzaklaştığımız bir süreci yaşamaktayız ve artık Türkiye çok ciddi anlamda bir alarm veriyor. Yargı bağımsızlığının tamamen yok olduğu, bırakın hukuk devleti olmayı kanun devleti olmaktan dahi uzaklaştığımız, Anayasa Mahkemesi kararlarının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı, yargının temel insan haklarını koruma görevinden uzaklaşıp aksine hak ve hürriyetlerin kısıtlanmasının aracı haline getirildiği bir süreci yaşıyoruz. İşte böyle dönemlerde en çok da bağımsız savunmaya ve güçlü avukatlara ihtiyaç oluyor. Türkiye’de hemen her gün farklı hak ihlallerini görüyoruz. Adil yargılanma hakkı ihlallerini görüyoruz, seçme ve seçilme hakkının ihlalini şu anda çok net olarak yaşıyoruz. Bir hukukçu milletvekili milletin iradesine rağmen cezaevinde tutuluyor. Akbelen’de ormanlarımıza kıyıyorlar. Yargı durdurmuyor bunları. Belki de cumhuriyetin yüz yıllık tarihinde güçlü savunma makamına ve güçlü avukata yurttaşlarımızın en çok ihtiyaç duyduğu dönemi yaşıyoruz. İşte böyle bir düzlemde bizlere çok tarihi görev ve sorumluluk düşüyor. TBB de barolarımız da bu görevini ve sorumluluğunu yerine getirmeye hazırdır. Hiçbir meslektaşımın bundan en ufak şekilde kuşkusu olmasın.
Çok ağır meslek sorunlarımız var. Şu anda Türkiye’de 180 bin avukat, 27 bin stajyer avukat, 92 hukuk fakültesinde yaklaşık 120 bin öğrenci var. Bu yaklaşık 4 yıl sonra peyderpey yaşanacak artışlarla birlikte sayımız yaklaşık 400 binin üzerinde olacak demek. Böyle bir artış dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez. Bahsettiğim konu sadece niceliksel artış değil, niteliksel düşüş aynı zamanda. Bir mesleği yok etmek istiyorsanız sayısını artırır niteliğini düşürürsünüz. Türkiye’de savunma makamına yapılmak istenen işte tam da budur. Maalesef bu sorunların içerisinde yamalarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. CMK ücret tarifesi; bir avukatın CMK ücret tarifesini takip etmemesi gerekir, kaç lira oldu diye bakmaması gerekir. Bizler bu mesleğe böyle başladık en azından. CMK’dan alacağımız ücretlere ihtiyacımız yoktu. Şu anda CMK, Adli Yardım gibi bu tarz ücretler binlerce meslektaşımızın asli geçim kaynağı haline gelmiştir. O yüzden bu mücadeleyi vermek zorunda kalıyoruz. Avukata dönük şiddet; her gün avukatların müvekkilleriyle özdeşleştirildikleri, yargılandıkları, tutuklandıkları, şiddete uğradıkları ve hatta öldürüldükleri bir süreci yaşıyoruz. Türkiye’de çok acil bir savunma reformuna ihtiyaç vardır ve bu reform en başta meclisin iradesiyle avukatların sosyoekonomik durumlarının, avukatların içerisinde bulunduğu nitelik sorununun, hukuk fakültesi nitelik sorunu başta olmak üzere bahsettiğimiz ana problemlerin tamamını kapsayan çözüm önerilerini ortaya koyan bir iradeyle mümkündür.”
Gökayaz da konuşmasında, Türkiye’de yargının bağımsızlığı sağlanmadıkça adaletten bahsetmeye olanak bulunmadığını, bu nedenle de hukuk devleti ilkesinin gerilemeye devam ettiğini söyledi.
Bağımsız savunmayı temsil eden, ülkedeki hukuksuzluklara karşı sesini yükselten Avukatlık mesleğinin, sistematik olarak sorunların içine itilerek bile isteye boğdurulduğunu ifade eden Gökayaz, “Eğer bu ülkede bir gün adalet sağlanacaksa, o ancak bağımsız savunmanın temsilcisi, mücadele ruhunu asla kaybetmeyen avukatlar sayesinde gerçekleşecektir.” İfadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından meslekte 40. 50. ve 60. yıllarını tamamlayan meslek ustalarına plaket takdimi yapıldı
ADANA ZİYARETLERİ
Birlik Başkanı Sağkan ve Genel Sekreter Küçük Adana’da, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Ali Çolak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ı da ziyaret ettiler.
Haber ile ilgili Görseller
