YARGI ELEŞTİREL DÜŞÜNCEYİ BASTIRMANIN ARACI DEĞİL İFADE HÜRRİYETİNİN TEMİNATI OLMALIDIR

1396

Meslektaşımız Av. Eyyup Akıncı, yargıda rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili yapmış olduğu bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle önce tanık olarak ifadeye çağrılmış; ardından, kendisine bir tebligat gönderilmeden, şüpheli sıfatıyla Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesinde düzenlenen “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçundan ifadesi alınmak üzere hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. 15 Kasım 2023 Çarşamba günü öğle saatlerinde Küçükçekmece adliyesine ifade vermeye giden meslektaşımız adli kontrol talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmiş ve hakkında konutu terk etmeme (ev hapsi) tedbiri ile yurt dışına çıkışının yasaklanması kararı verilmiştir.

Av. Akıncı’nın dile getirdiği iddiaların benzeri ilk olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı’nın Hakimler ve Savcılar Kuruluna yaptığı şikayetle gündeme gelmiştir. Süreç şeffaf bir şekilde yürütülmediği için somut isimlerin ve olayların dile getirildiği bu şikayetle ilgili olarak başlatılan soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülüp yürütülmediği belirsizdir.

Türkiye Barolar Birliği ve 81 İl Barosunun 16 Ekim 2023 tarihli açıklamasında da vurgulandığı üzere yargı mensuplarının yüklendikleri ağır sorumluluk, tek bir şüphenin dahi varlığını kaldırmaz. Cumhuriyet Başsavcısı tarafından ortaya konan somut iddiaların üzerine gidilmesi gerekirken, bir meslektaşımızın, bu iddiaların benzerini dile getirdiği sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesinde düzenlenen “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçundan dolayı konutu terk etmeme tedbiriyle evinde alıkonulması, bu maddenin ifade özgürlüğünü kısıtlamak bakımından araç olarak kullanılabileceğine dönük kaygılarımızı doğrulamıştır. Anayasa Mahkemesinin 8 Kasım 2023 tarihli kararıyla Anayasa’ya uygun olduğuna hükmettiği “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçu düzenlemesi, bir kez daha, eleştirel düşüncenin bastırılması amacıyla kullanılmıştır.

Meslektaşımız Av. Eyyup Akıncı, ifadesinde “Yargıyı temizlemek benim görevim değilse de temiz bir yargı istemek hakkımdır” demektedir. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı ile ifade özgürlüğünün korunması için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle hareket ederek, söz konusu karara imza atan savcı ve hakimle ilgili Hakimler ve Savcılar Kuruluna başvuruyu da içerecek şekilde hukuki girişimlerde bulunacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.

Saygılarımızla.

Türkiye Barolar Birliği