Toplumsal Barışı ve İstikrarı Sağlayacak Bir Sığınmacı Politikası Zorunludur

845

Kayseri’nin Danişmentgazi Mahallesi’nde, bir sığınmacının çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla başlayan olaylar, ülkemizin çeşitli şehirlerinde sığınmacılara yönelik saldırıların yaşandığı bir infiale dönüşmüştür. Bu durum bahane edilerek, Suriye’nin kuzeyinde bulunan çeşitli yerleşim birimlerinde yurttaşlarımıza, güvenlik kuvvetlerimize ve bayrağımıza yönelik, kabul edilmesi mümkün olmayan saldırıların özel bir kışkırtma ve provokasyon amacı taşıdığı anlaşılmaktadır.

Ülkemizdeki sığınmacıların başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri Anayasa'nın, yasaların ve uluslararası sözleşmelerin güvencesindedir.

Bugüne kadar zor durumda kalanı koruyan, doyuran, kucak açan; barışın ve kardeşliğin coğrafyası olan Anadolumuzda, yurttaşlarımızın hassasiyetleri üzerinden yabancı düşmanlığı ve nefret söyleminin yükseltilmesi, vahim sonuçlara yol açabilecektir.

Bugün yaşanan hadiseler, sığınmacıların temel hak ve özgürlüklerini olduğu kadar yurttaşlarımızın geleceğe dair haklı kaygılarını da gözeten; sığınmacıların ulusal ve uluslararası hukuka uygun olacak şekilde kendi yurtlarına dönebilecekleri koşulları yaratacak, uluslararası ilişkileri önceleyen bütüncül bir politikanın bir an önce hayata geçirilmesinin zaruri olduğunu göstermektedir.

Kamu düzeninin bozulması hâlinde kamu güvenliğinin tehdit altında olacağı bilinciyle, yurttaşlarımızı itidalli olmaya davet ediyor; sığınmacı sorununa ilişkin olarak, insan haklarını temel alan, kalıcı toplumsal barışı ve istikrarı sağlayacak yeni politikaların belirlenmesine katkı sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.

Türkiye Barolar Birliği