Uluslararası Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Günü
EŞİTLİK İLKESİNİN SAVUNUCUSUYUZ
21 Mart 1960 tarihinde Güney Afrika'da, ırk ayrımcılığını öngören yasaları protesto edenlere polisin açtığı ateş sonucu 69 kişi hayatını kaybetmiştir. 1966 yılında ise Birleşmiş Milletler 21 Mart'ı "Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Gün" ilan etmiştir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 21 Aralık 1965 tarihli oturumunda Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme kabul edilmiş ve 4 Ocak 1969 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye sözleşmeyi 13 Ekim 1972 tarihinde imzalamış ve 9 Nisan 2002’de resmi gazetede yayımlanmıştır. Onay belgeleri 16 Eylül 2002 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne tevdi edilmiş ve bazı çekinceler içerse de Sözleşme Türkiye bakımından 16 Ekim 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ayrımcılık Yasağı başlıklı 14. Maddesi ile sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan yararlanılacağı hüküm altına alınmıştır.
Ulusal düzenlemeler dikkate alındığında, temeli “insan onuru” kavramına dayanan eşitlik ilkesi, Anayasamızın 10. maddesinde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesi ile ırk, devlet, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefrete dayalı ayrımcılık suç sayılmıştır.
Türkiye Barolar Birliği olarak, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı bir toplumun temel taşlarından olan eşitlik ilkesinin savunucusuyuz. Irk, cinsiyet, din, dil, mezhep, siyasi görüş veya herhangi bir kimlik temelinde ayrımcılığa karşı mücadele etmek, yalnızca hukuki bir yükümlülük değil, toplumsal barış ve adaletin sağlanması için de bir zorunluluktur. Ayrımcılığa uğrayan her bireyin hukuki güvencelerden tam anlamıyla yararlanabilmesi için, adil bir yargı sistemi ve etkili başvuru mekanizmalarının hayata geçirilmesi yönünde kararlılıkla çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.
Uluslararası Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Günü
EŞİTLİK İLKESİNİN SAVUNUCUSUYUZ
21 Mart 1960 tarihinde Güney Afrika'da, ırk ayrımcılığını öngören yasaları protesto edenlere polisin açtığı ateş sonucu 69 kişi hayatını kaybetmiştir. 1966 yılında ise Birleşmiş Milletler 21 Mart'ı "Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Gün" ilan etmiştir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 21 Aralık 1965 tarihli oturumunda Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme kabul edilmiş ve 4 Ocak 1969 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye sözleşmeyi 13 Ekim 1972 tarihinde imzalamış ve 9 Nisan 2002’de resmi gazetede yayımlanmıştır. Onay belgeleri 16 Eylül 2002 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne tevdi edilmiş ve bazı çekinceler içerse de Sözleşme Türkiye bakımından 16 Ekim 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ayrımcılık Yasağı başlıklı 14. Maddesi ile sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan yararlanılacağı hüküm altına alınmıştır.
Ulusal düzenlemeler dikkate alındığında, temeli “insan onuru” kavramına dayanan eşitlik ilkesi, Anayasamızın 10. maddesinde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesi ile ırk, devlet, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefrete dayalı ayrımcılık suç sayılmıştır.
Türkiye Barolar Birliği olarak, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı bir toplumun temel taşlarından olan eşitlik ilkesinin savunucusuyuz. Irk, cinsiyet, din, dil, mezhep, siyasi görüş veya herhangi bir kimlik temelinde ayrımcılığa karşı mücadele etmek, yalnızca hukuki bir yükümlülük değil, toplumsal barış ve adaletin sağlanması için de bir zorunluluktur. Ayrımcılığa uğrayan her bireyin hukuki güvencelerden tam anlamıyla yararlanabilmesi için, adil bir yargı sistemi ve etkili başvuru mekanizmalarının hayata geçirilmesi yönünde kararlılıkla çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.
Türkiye Barolar Birliği
Göç ve İltica Komisyonu
