Açış Konuşması

5613

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI’NIN,
30 TEMMUZ 2011 TARİHİNDE BARTIN’DA DÜZENLENEN
“YENİ BORÇLAR KANUNU’NUN TANITIMI"
KONULU ETKİNLİKTE YAPTIĞI AÇIŞ KONUŞMASI

 

Bartın ve Karabük Baroları’nın Değerli Başkanları,

Sevgili Meslektaşlarım,

Türkiye Barolar Birliği’nin düzenlediği yeni Borçlar Kanunu’nun tanıtımı konulu etkinliğine hoş geldiniz.

Sizleri, Türkiye Barolar Birliği adına, Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım adına, kendi adıma selamlıyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.

Borçlar Kanunu’nun tanıtımı ile ilgili olarak düzenlediğimiz bu etkinliğin sizlere yararlı olması en içten dileğimizdir.

Bu etkinliğin hazırlanmasına emek veren Başkan Yardımcımız Sayın Talay Şenol’a, Birliğimiz çalışanı Sayın Murat Yalkın’a, tanıtımı yapacak olan değerli hocalarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Sevgili Meslektaşlarım,

Cellatlar ölüm cezasının infazı için hazırlık yaparken, Sokrates bir flüt parçasını çalmayı öğrenmeye çalışıyormuş. Bu durumu şaşkınlıkla izleyen infaz heyeti “Bu ne işine yarayacak?” diye sorunca Sokrates şu yanıtı vermiş; “Ölmeden önce bu parçayı öğrenmeme yarayacak.”

Bu anekdotu öğrenmenin değerini çok güzel ifade ettiği için anlattım. Onun için en başta gelen görevimiz bildiklerimizi öğretmek, bilmediklerimizi öğrenmek, kendimize, mesleğimize, meslek örgütümüze, toplumumuza emek vermektir. Esasen Birliğimiz tarafından bu ve benzeri diğer etkinliklerin düzenlenmesinden amaç da budur.

Avukat olarak en önemli sermayemizin bilgi ve zaman olduğu göz önüne alındığında, kendimizi geliştirmeye, mesleki bilgimizi artırmaya, mesleki geleceğimize yatırım yapmaya aracılık eden bu ve benzeri etkinliklerin önemi ve değeri kuşkusuz çok daha iyi anlaşılacaktır.

Değerli Meslektaşlarım,

Günümüzden çok uzun zaman önce insanlar ticaret yapma işini tanımadıkları ve o nedenle de güvenilir bulmadıkları yabancılarla değil, tanıdıkları veya ortak tanıdıklarının olduğu, o nedenle de güven duydukları kendi yakınlarıyla, kendi hemşerileriyle, kendi cemaatlerindeki insanlarla yapıyorlardı. Bunun nedeni o zamanlarda ve mekanlarda sağlıklı işleyen bir hukuk düzenin olmaması, hukuki güvenilirliğin bulunmamasıydı. Güvenilir bir hukuk düzeni olmadığı, ihtilafları çözecek sağlıklı bir yargı sistemi bulunmadığı için ticaret yapan insanlar, hukuk düzeninin yerine güveni ikame ediyorlar ve dolayısıyla ticareti sadece dar bir çevrede yapıyorlardı. Bu ise ticaretin gelişmesine, ekonominin büyümesine, sermaye birikiminin oluşmasına engel oluyordu. Hukuk güvenliğinin sağlanmasına bağlı olarak ve zaman içerisinde ticaretin yapısı değişmeye, alanı genişlemeye başladı. Böylece toplumların ekonomileri büyüdü, bireylerin sermaye birikimleri çoğaldı, refah düzeyleri yükseldi.

Tarihsel süreç içinde ve aşama aşama gelişen bu durum bize, ekonomi ile hukuk arasındaki ilişkinin önemini, ekonominin sağlıklı bir hukuk düzenine, hukuki güvenilirliğe, adil ve hızlı işleyen bir yargı sistemine gereksinimi olduğunu göstermektedir.

Ticaretin ve ekonominin yapısıyla işleyişindeki bu değişikliğe bağlı olarak ve giderek statü hukukunun yerini sözleşmeler hukuku almıştır. Zira mal ve hizmetlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası düzeyde artan bir hızla pazarlanmasına bağlı olarak gelişen rekabete dayalı ekonomiler değişik türden sözleşmeler üzerine kuruludur. Esasen sürdürülebilir iktisadi kalkınmanın sağlanması, bireysel ve kurumsal yatırımların korunması, sağlıklı ve hızlı işleyen bir yargı sistemine, güvenilir bir hukuk düzenine gereksinim duyar. Onun için modern iktisat kuramında sözleşmeler ile bunların ifasını sağlayan hukuk düzeninin güvenilirliği, istikrarı, ihtilafların çözümünde hızlı ve adil çalışan bir yargı sisteminin varlığı yaşamsal değerdedir.

Sözleşmeler hukukunun, tazminat hukukunun ve hatta başta Ticaret Hukuku olmak üzere diğer bütün özel hukuk disiplinlerinin gövdesini oluşturan Borçlar Hukuku, iktisadi veya ticari hayat ile bu hayatın koruduğu menfaatler yönünden olsun, bireysel/kişisel yararlar yönünden olsun özel hukukun en önemli alanıdır.

Ülkemize, ülkemiz hukukuna uzun yıllar ve başarıyla hizmet eden önceki Borçlar Kanunumuzun, gerek yılların verdiği yaşlanma ve yorgunluk, gerekse değişen ekonomik ve teknolojik koşulların getirdiği ihtiyaçlara cevap verememe nedeniyle değişmesi, yenilenmesi gerekiyordu ve nitekim yenilendi.

Uzun soluklu ve gerçekten emekli ve zahmetli bir çalışma sonucu hazırlanan yeni Borçlar Kanunu’nun sizlere tanıtımını yapacak olan her biri bir diğerinden değerli konuşmacılar, aynı zamanda kanunun hazırlanmasına da emek veren hocalarımız, üstatlarımızdır. Ben kendilerine, hem kanunun hazırlanmasına verdikleri emek, hem de Türkiye Barolar Birliği’nin düzenlediği bu tanıtım programlarına katılarak bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaştıkları için Türkiye Barolar Birliği yönetimi adına, kendi adıma ve izninizle sizlerin adına teşekkür ediyor, hepinizi bir kez daha sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Av.V.Ahsen Coşar
Türkiye Barolar Birliği Başkanı