Cumhuriyet Devriminin Büyük Kazanımı: Türk Medeni Kanunu
Cumhuriyetimizin temel taşlarından biri olan Türk Medeni Kanunu, 1926 yılında yürürlüğe girerek toplumumuzun sosyal ve hukuki yapısında köklü bir dönüşüm yaratmıştır. Kadın-erkek eşitliğini aile yaşamına taşıyan bu devrim, yalnızca hukuki düzenlemelerin değişmesi değil, aynı zamanda toplumsal zihniyetin de çağdaş bir yöne evrilmesi anlamına gelmiştir.
Türk Medeni Kanunu, kadınların aile içinde ve toplumda bağımsız, hak sahibi bireyler olarak kabul edilmesini sağlamış; tek eşliliği, resmi nikâhı, boşanma hakkını, mirasta eşitliği ve velayet düzenlemelerini hukuk sistemimize kazandırmıştır. Böylece kadınlar, yalnızca aile içinde değil, toplumsal yaşamın her alanında eşit özne olma yolunda önemli bir adım atmıştır.
2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi vesilesiyle altını önemle çizmek gerekir ki; aile kurumunun korunması, yalnızca geleneksel kalıplarla değil, eşitlik ve özgürlük temelinde mümkündür. Gerçek anlamda güçlü bir aile yapısı, kadınların ve erkeklerin eşit haklarla yer aldığı, çocukların üstün yararının gözetildiği, bireylerin onur ve özgürlüklerinin güvence altında olduğu bir düzenle sağlanabilir. Kadınların haklarını görmezden gelen, eşitlik ilkesini geri plana iten hiçbir yaklaşım aileyi güçlendiremez; aksine zayıflatır.
Bugün, Medeni Kanun’un yürürlüğe giriş yıl dönümünde, bizlere düşen görev; bu tarihsel kazanımları korumak, uygulamada eksikliklere izin vermemek ve kadın-erkek eşitliğini güçlendirecek adımlar atmaya devam etmektir. Aile, ancak bireylerin eşit yurttaşlık haklarıyla var olduğu bir düzende korunabilir ve gelişebilir.
TÜBAKKOM olarak bir kez daha vurguluyoruz: Türk Medeni Kanunu, aile kurumunu eşitlik temelinde inşa eden en büyük kazanımımızdır. Bu kazanımın geriye götürülmesine izin vermeyecek, kadın haklarını ve eşit yurttaşlık ilkesini savunmaya devam edeceğiz.
TÜBAKKOM
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu
