Panel Açış Konuşması

20562

TBB BAŞKANI AV.V.AHSEN COŞAR’IN, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ İLE İSTANBUL BAROSU TARAFINDAN 18 HAZİRAN 2011 TARİHİNDE ORTAKLAŞA DÜZENLENEN “ULUSLARARASI TAHKİM” KONULU PANELDE YAPTIĞI AÇIŞ KONUŞMASI

 

İstanbul Barosu’nun Değerli Başkanı,

Hatay ve Sakarya Baroları’nın Değerli Başkanları,

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Sayın Dekanı,

Sevgili Meslektaşlarım,

Değerli Konuklar,

İstanbul Barosu ile birlikte düzenlediğimiz etkinliğimize hoş geldiniz. Sizleri, Türkiye Barolar Birliği adına, Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım adına, kendi adıma sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Hitler’in Nasyonal sosyalizmine fikir babalığı yapmak gibi kişisel bir trajedisi ve bilim adamı olarak büyük bir ayıbı olmakla birlikte, Almanya’nın gelmiş geçmiş en önemli hukukçu ve tarih felsefecilerinden olan Carl Schmitt “Siyasi İlahiyat” isimli kitabında şöyle yazıyor: “Düşünsel olanla eylemsel olanın Aristoteles’e kadar uzanan kadim zıtlığı, iki değişik formdan kaynaklanır; düşünsel olana hukuki bir form aracılığıyla, eylemsel olana ise sadece teknik bir düzenlemeyle erişilebilir. Hukuki bir fikri veya düşünceyi somut bir olaya uygulama gerekliliği, yani hukukun en geniş anlamda hayata geçirilmesi, hukuki şekle hükmeder. Hukuk fikri kendi kendini gerçekleştiremeyeceği için gerçeğe uyarlanırken her seferinde özel bir teşekküle ve şekillendirmeye ihtiyaç duyar. Bu, hem genel bir hukuk düşüncesinin pozitif bir yasada şekillendirilmesi, hem de pozitif bir genel hukuk normunun yargı organı veya idare tarafından uygulanması bakımından geçerlidir.”    

Evet! İster ulusal, isterse uluslararası düzeyde olsun tahkim kurumu, Schmitt’in ifade ettiği gibi hukukun yaşama, yaşamın gerekliliklerine ve gereksinimlerine uygulanabilmesi ihtiyacından doğmuş, bu ihtiyaç kendi şeklini ve teşekkülünü talep ettiği için klasik yargılama aracı dışında bir kurum olarak tahkim kurumu ortaya çıkmıştır.  

Niteliği itibariyle bir alternatif uyuşmazlık çözüm aracı olan tahkim, her ne kadar uyuşmazlıkların çözümünde hak temelli değil, menfaat temelli olan, fazla biçimsel ve bağlayıcı olmayan, hüküm vermekten daha çok tavsiye edici olan, kazanmak veya kaybetmek üzerine değil, kazan/kazan ilkesi üzerine kurulu bulunan arabuluculuk kurumu kadar esnek, pragmatik, iş ve çözüm odaklı değil ise de, klasik yargılama yöntemine oranla çok daha hızlı işleyen bir araçtır.

Değerli Konuklar,

Kadim devlet anlayışında önemli olan araçlardan birincisi egemenlik ise ikincisi de hukuk yaratma yetkisinin devlete ait olmasıdır.  Hukuk yaratma işlevine sahip olan devlet aynı zamanda üç kurucu unsurundan birisi olan yargı organları eliyle adalet hizmetini yerine getirir.  Esasen bu hizmetin ifası da egemenliğin gereğidir.

Bu yönüyle bakıldığında ancak yargı eliyle kullanılabilecek olan yargılama yetkisinin ulusal sınırları aşarak uluslararası alana taşınması, bu bağlamda ulus devletlerin uluslararası tahkim kurumunu tanımaları “yaşadığımız hayatın bizden uzak mesafelerde alınan kararlar, oluşan olaylar tarafından şekillendirilmesi anlamına gelen bir karşılıklı bağlantılıklar ağı” olarak tanımlanan, siyasal, kültürel ve ekonomik boyutları olan küreselleşme olgusun bir zorlaması ve bu zorlamanın getirdiği bir sonuçtur.  
 
Bu oluşum aynı zamanda ulus-devletin otoritesinden ve egemenliğinden daha üstün ve iradesini ulus-devlete kabul ettirebilme gücüne sahip bir otoritenin varlığı demek olan “intergovermentalism/devletlerarasıcılık”ın ve yine bunun bir diğer türü olan “supranationalism/ulusüstücülük”ün getirdiği bir sonuçtur.

Bu açıdan bakıldığında, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, GATT gibi kuruluşlar nasıl küresel ekonomiyi düzenlemek üzere tesis edilmiş ise uluslararası tahkim de uluslararası şirketlerin hukukunu korumak ve güvence altına almak için icat edilmiştir demek sanırım pek yanlış bir yaklaşım olmaz.  

Değerli Konuklar,

Hepimizin bildiği üzere günümüz dünyasında uluslararası ticaret ve yatırım anlaşmalarında genel kabul görmüş olmakla uygulanan üç ayrı hakemlik/tahkim kurumu mevcuttur.  Bunların içerisinde en eski olan ve halen yaygın olarak kullanılan ICC -Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Kurulu, ikincisi Birleşmiş Milletler Örgütünün UNCITRAL Tahkim Kurulu ve üçüncüsü de Dünya Bankasının ICSID-Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıkları İçin Çözüm Merkezi isimli Tahkim Kuruludur. Bu çerçevede işaret edilecek bir diğer Hakem Heyeti de WIPO, yani Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü Hakem Heyetidir.

Sanıyorum konuşmacılarımız bu tahkim kurulları hakkında bizleri aydınlatacaklardır.

Sözlerime son vermeden önce davetimizi kabul ederek uzaklardan, çok uzaklardan gelen her biri diğerinden değerli Sayın Konuşmacılara geldikleri için, sunumları ile bilgimize bilgi katacakları için ve yine bu organizasyonun gerçekleştirilmesindeki emek ve katkıları için değerli meslektaşım sevgili Seçkin Arıkan ile Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Pof.Dr.Sayın Ayşe Nuhoğlu’na ve onun şahsında fakülte ile üniversite yönetimine, beni sabırla dinlediğiniz için de sizlere teşekkür eder, sevgi ve saygılar sunarım.

Av.V.Ahsen Coşar
Türkiye Barolar Birliği Başkanı

   

Fotoğraflar


Fotoğraf 1

Fotoğraf 2

Fotoğraf 3

Fotoğraf 4

Fotoğraf 5

Fotoğraf 6

Fotoğraf 7