TBB VE BAROLARDAN ANAYASA MAHKEMESİ ÖNÜNDE "AV. CAN ATALAY’A ÖZGÜRLÜK" ÇAĞRISI

1991

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. R. Erinç Sağkan , Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda Baro Başkanı, 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen tutuklu avukat Can Atalay için Anayasa Mahkemesi önünde bir araya geldi.

Birlik Başkanı Sağkan burada yaptığı basın açıklamasında, Anayasa Mahkemesi’nin açık içtihatlarına rağmen Can Atalay’ın hala tutuklu bulundurulmasının bir hukuk devletinde kabul edilemeyeceğini söyledi:

“Değerli baro başkanlarım, önceki dönem başkanlarım, Türkiye’nin birçok ilinden bugün burada temel hak ve özgürlüklerin korunması için demokratik haklarını kullanmak üzere bir araya gelen hak savunucusu meslektaşlarım, değerli milletvekilleri, çok kıymetli basın emekçileri.

Az önce yapılan açıklamadan da gördüğümüz üzere çok sayıda baromuz ve meslektaşımız, bugün kanunları denetlemek ve aynı zamanda bireysel başvurunun da açılmasıyla birlikte temel hak ve özgürlüklerin korunmasını kuvvetlendirmek bakımından kurulmuş bulunan Anayasa Mahkemesi’nin önünde, Cumhuriyetimizin temeli olan ‘egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması’ ilkesinin tekrar altını çizerek hatırlatmışlardır.
Yapılan açıklamanın altına bizler de Türkiye Barolar Birliği olarak imzamızı atıyoruz.
Kurtuluş savaşından başlayarak verilen bağımsızlık mücadelesinin, Cumhuriyet’in temelini oluşturan hukuk devrimlerinin ve çok partili hayata geçişle başlayan demokratikleşme girişimlerinin ana hedefi, egemenliği gerçek sahibi olan millete vermektir.

Meslektaşımız Avukat Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olduğu ve hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı unutulmamalıdır.

Anayasa’nın 83. maddesine göre “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”

Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi’nin Balbay ve Güven kararlarında oluşturduğu içtihat doğrultusunda hak ve özgürlükler geniş, bunları sınırlandıran düzenlemeler ise dar yorumlanmalıdır. Kaldı ki bu unsur aynı zamanda evrensel bir hukuk prensibidir.
Bu kapsamda dört aydır seçilmiş bir milletvekilinin Anayasa Mahkemesi’nin açık içtihatlarına rağmen, Balbay ve Güven kararlarından sonra içtihadı daha da geliştiren Gergerlioğlu ve Berberoğlu kararlarına rağmen bu içtihatlara uygun davranılmayarak hala tutuklu bulundurulması bir hukuk devletinde kabul edilemez.

Seçilmiş bir milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasını engellemek, onun seçilme hakkıyla birlikte seçmenin iradesini yok saymak, Meclis’te temsil edilmelerini engellemek hiçbir demokraside normalleştirilemez.

Anayasa’nın 19. ve 67. maddesindeki hakların ihlal edildiği, tutukluluğun hukuka aykırı bir şekilde sürdürülmesinin kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlaline yol açtığı görmezden gelinemez.

Yeni adli yılın aynı zamanda adil bir yıl olabilmesi, herkesin hukuka uygun davranmasıyla mümkündür.

Adli Yıl açılışında yaptığım konuşmada da söylediğim üzere; meslektaşımız ve Milletvekili Can Atalay’ın olması gereken yer, demir parmaklıklar arkası değil, milletin Meclisi’dir.

Demokrasinin en temel şartı olan seçim sonuçlarının işletilmesi ve sandıktan çıkan seçmen iradesinin hayata geçirilmesi için seçmenin ve meslektaşımızın sesi olmaya ve hukuk mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz.

Şunu da ifade etmek isterim ki bizler bugün burada Anayasa Mahkemesi’nin çok yakın bir zamanda daha önceki içtihatlarına uygun şekilde bu hukuksuzluğu gidereceğine sonuna kadar inanıyoruz. Ancak dört aydır bir milletvekilinin kendi ilindeki sorunları ve Türkiye’nin sorunlarını milletin meclisinde dile getirme olanağından yoksun bırakılması, gecikmiş bir adaletin hiçbir zaman adalet olmayacağının bir örneğidir.
Türkiye’de bütün haksızlıklara, hukuksuzluklara Anayasamız, evrensel hukuk kuralları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi doğrultusundaki haklar kapsamında yurttaşımızın yanında olan, hak ve özgürlüklerin yanında mücadele eden tüm meslektaşlarıma saygılarımı sunuyorum.”

Barolar adına ortak açıklamayı ise Atalay'ın milletvekili seçildiği Hatay Barosu Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın yaptı ve Anayasa hükümlerinin uygulanarak Atalay’ın bir an önce serbest bırakılmasını talep etti.

Ortak açıklamanın tam metni için tıklayınız


Haber ile ilgili Görseller

Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle