Uludere Anmasına TBB Adına Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Bayram Katıldı

994

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Bayram, Şırnak’ın Uludere ilçesinde 12 yıl önce hayatını kaybeden 34 yurttaşımızın mezarları başında yapılan anma törenine katıldı.

Bayram, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

12 yıldır hakikat ve adalet arayışında olan çok kıymetli Roboskili aileler, değerli baro başkanlarım, siyasi partilerin çok kıymetli başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, değerli basın mensupları, değerli halkımız, sizleri TBB adına saygıyla selamlıyorum.

28 Aralık 2011 tarihinde bu katliamın gerçekleştirildiği gecenin sabahında Roboski’ye gelen ilk avukatlardandım. Buraya geldiğimizde köyün girişindeki halı sahaya ait depoda yan yana dizilmiş, vücutları paramparça ölü çocuklar görmüştük. İlk yaptığımız şey Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ve Uludere Savcılığı ile irtibat kurarak cenazelerin Uludere Devlet Hastanesine nakil edilmesini sağlamak, otopsi ve defin işlemleri gerekli işlemlerin tamamlanmasını sağlamak olmuştu. O günün üzerinden tam 12 yıl geçti.

Maalesef 12 yıldır 34 insanın canını kaybettiği bu katliamı aydınlatacak, katliamın üzerindeki sis perdesini aralayacak ve hakikatle yüzleşme cesaretini gösterecek bir siyasi irade göremedik,

Maalesef 12 yıldır katliamı etkin bir şekilde soruşturacak, tüm ayrıntıları ile failler ve deliller arasındaki illiyet bağını ortaya koyacak bir soruşturma göremedik.

Çok iyi biliyoruz ki, bu ülkede; yargının ve siyaset kurumunun asli görevini ifa etmekten imtina ettiği ve hukukun işlemediği hiçbir soruşturma bugüne kadar aydınlanmamış, aydınlatılmamıştır.

34 insanın hayatını kaybettiği bir katliamda soruşturma makamları tarafından failler hakkında kanun emrini icrası nedeniyle görevlerini ifa ederken kaçınılmaz hataya düştükleri gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. Yapılan tüm itirazlara rağmen mahkemeler suskun kaldı ve takipsizlik kararı kaldırılmadı.

O hukuksuz, kanunsuz emri verenlerin kim olduğu hiç sorgulanmadı ve haklarında soruşturma başlatılmadı.

34 insanın yaşam hakkının elinden alındığı böylesine ağır hak ihlali oluşturan bir soruşturmada failler hakkında açılmış bir ceza dosyasının bulunmaması, yaşam hakkına bu coğrafyada yeterli hukuki koruma ve güvence sağlanmadığını göstermektedir.

Devletin varlık sebebi insan haysiyet ve onurunu korumak ve herkes için insanca bir yaşamı temin etmektir. Devlet ancak hukukla hükmettiğinde ve adaletle yönetildiğinde insan haklarına saygılı bir hüviyet kazanır.

Bizler faillere giden koridor ve yolların ortaya bir siyasi irade konulmadığı için kapandığını biliyor ve bunu reddediyoruz.

Bizler kaçınılmaz hata nitelendirmesinin kimse yargılanmasın diye oluşturulan gerçek dışı bir hukuki gerekçe olduğunu biliyor ve ret ediyoruz.

Bizler bu ve benzeri tüm dosyalarda verilen takipsizlik ve beraat kararlarının cezasızlığa hizmet ettiğini ve cezasızlık kültürü oluşturulmak istendiğini biliyor ve ret ediyoruz.

Bu topraklara hukuk ve adalet gelmeden ve failler tespit edilip mahkeme önüne çıkarılmadan bu mücadeleden vazgeçmeyeceğimizin sözünü bir kez daha veriyoruz.”


Haber ile ilgili Görseller

Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle